Uzm. Psk. Derya Yalçınkaya

Uzm. Psk. Derya Yalçınkaya

Teknolojinin büyülü aynası yapay zeka

İnsan ruh sağlığının oldukça etkilendiğini düşündüğüm yapay zeka programları ile beden algısı şekillenerek, kişilerin psikolojisini bozmaya çoktan başladı… Hedef gösterilen ‘genç olmalısın’ sloganı ile her yaş kendini daha da gençleştirme peşinde. Özellikle belli bir yaşa ulaşan insanlarımız ciddi anlamda beden dismorfik bozukluğu yaşamaktadır. Dismorfik bozukluk; temelde bir fiziksel kusuru olsun olmasın, veya hafif derecede bir fiziksel kusuru olduğu durumlarda, kişinin bu dış görünümü ile zihinsel olarak aşırı derecede uğraşması ve meşgul olması hali olarak tanımlanır. Burada kişinin dış görünümü kabul edilebilir değerde olmasına rağmen kendini çirkin, kusurlu ya da eksik tanımlaması ile gelişen bir algılama bozukluğu söz konusudur. Bu hastalık grubuna maruz kalan kişilerin obsesif (takıntı) duygularına sahip olduğunu söyleyebilirim. O halde; yapay zeka, insanların ruh sağlığını sıkıntıya sokabileceğini düşündüğümüz programlar ile güzellik algısının manipülasyonuna ve gerçeklikten uzak idealin peşinde koşmaya yol açabilir.

Böyle bir durum, insanların mükemmellik beklentileri ile karşı karşıya kalmalarına ve kendi beden algıları ile olumsuz duygulara kapılmalarına neden olabilir. Özellikle gençlerimiz bu konuda dikkat etmelidir. Çünkü gerçeklik ve ideal olan arasındaki dengeyi sorgulama konusunda yeteri kadar düşünme çabasında değiller, maalesef! Güzellik ve kendini tanımlama gerçeklikle uyumlu olmalıdır. Aksi halde, yapay zeka ile üretilen içeriklerin kurban sayıları gün geçtikçe artmaya gebedir.

Levi’s, bir araştırma projesi kapsamında yapay zeka ile üretilmiş erkek ve kadın modelleri yarattı. İdeal kadın ve erkek görüntüsü yalnızca tek bir örnek üzerinden sunuldu. Eğer siz bir kadınsanız, sarı saçlı, kahverengi gözlü ve ince bir vücut yapısına, erkekseniz, belirgin elmacık kemikleri ve vücut kaslarına sahip olmalısınız, dedi… Estetiğe yeni standart belirleyen yapay zeka, bu durumda dismorfik bozukluğa sahip bireyler yetiştirecek gibi duruyor…

Sağlıksız güzellik anlayışının yerleştiği zihinlerimiz, sağlıklı kalmaya çabaladıkça, gelişen dünya düzeninden uzaklaşmak zorunda mı kalacak? Bu soru önemli çünkü bu konudaki kırmızı alarm birçok kişinin gözünden kaçmakta! Yeni kazanç kapısı olarak görülen sistemin yanıltıcı etkisi, özellikle ebeveynleri gençlerimiz konusunda endişelendirmelidir.

Olana şükür değil, olmayana olan istek duaları, geleceğin yeni mutsuz bireylerini yetiştiriyor. Bireyin kendini sevmesi dış görünümü ile değil, geliştirdiği karakteri ile mümkündür. Sanal bir geçici kimlik ancak geçici mutluluk tanımlayabilir. Oysaki insan biricik. Güzellik algısının da kişiden kişiye değiştiğini biliyorsak, üretilen tek bir model üzerinden çeşitlilik azaltılıyor demektir. Farklılıklar dünyayı güzelleştiren renklerdir. Sevilmeyen ‘benden olmayan’ algısı, dünyamızın rengini kaybetmesine yol açabilir. İnsanlarımızın zamanla kendilerini beğenmemeleri, kendilerini sevmemelerine yol açacaktır. Kendini sevmeyen bir birey, başkasını da sevemeyecektir. Sevginin olmadığı yerde, dünyamızda elimizden bir yıldız gibi kayacaktır… Gerçeklikle uyumlu, kendi benliğinizi koruyup sahip çıktığınız yolculuğunuzda yapay zekanın bu konuda kurbanı olmamanız dileğimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uzm. Psk. Derya Yalçınkaya Arşivi