Uzm. Psk. Derya Yalçınkaya

Uzm. Psk. Derya Yalçınkaya

Sosyal medyanın ilişkiler üzerindeki etkisi

Günümüz de cv yerine geçen sosyal medya hesapları, kişileri etkilediği gibi ilişkilerini de etkilemektedir. Sanal olan gerçek dışıdır şeklindeki açıklamalar kulağa oldukça komik geliyor. Hali hazırda insan çeşidi ve davranışları, tabi ki sosyal medyalarında da kendilerini gösterecek bir zemin bulacak! Özellikle insan bedeni üzerinde yapılan algı çalışmaları ‘sahtekarlık’ planlamalarında da kendini göstermekte. Tüketimin olduğu yerde üretim de vardır. Dolayısı ile yoğun bir kullanım oranı, insanların tüketimde uygulayacakları birçok yeni başlıkları da üretmektedir.

Herkesin kullanım dozuna dikkat etmesi ile aşılacak birçok sorun, kişilerin kendi ihtiyaçlarını fark etmekte gecikmeleri ile yeni bir sorunu doğurmaktadır. Örneğin; beden algısı üzerinden sorun yaşayan bir birey (dismorfik bozukluk) sosyal medya hesaplarında paylaştığı görsellerine değişkenlik yapmak adına (shop) programları kullanabilir. Maddi açıdan kendini yetersiz hisseden bir birey yaşamayı umduğu bir hayatı yaşıyormuş gibi sergileyebilir. Birçok kişiye aynı anda ulaşım fırsatı tanıyan sosyal medya hesapları, geçmişte görücü usulü ile tanıştırılan çiftleri, sanal olan sosyal medya yoluyla yapmakta. Ulaşım hızı yalnızca bireye ulaşmak değil, aynı zamanda bir ürünün pazarlamasını yapmak içinde kullanılmakta. Çok yönlü olan sosyal medya ilişkilerinde gözdesi…

Yakın ilişkileri oldukça etkileyen sosyal medyanın artıları olduğu gibi eksileri de mevcut. Partnerine güvenmeyen bir birey için tehlike çanı çalan, paranoyak seviyesinde takıntılı düşünce üreten birey içinse patlamaya hazır bir bomba niteliğindedir. Kişisel memnuniyetsizlik yaşayan bir birey için kıyaslamalar sonucu kusurluyum algısını da besler. Var olan sorunun somutlaşması içinse zemin hazırlar. Maskeli bireylerle dolu olan sosyal medya sadece bir aracı aslında. Durumu şu şekilde değerlendirirsek; olanı ya da olması istenileni düpedüz gösteren bir aracı, sizdeki eksikliklere göre motivasyonunuzu belirler. Bazılarına göre hedefe giden yolda her şey mubahken, meşrulaşan düşüncesi ile maskesi düştüğünde yeniden tanışır.

İletişimin az olduğu ilişkilerde yoğun sosyal medya kullanımı da görülmektedir. Duygusu ile yüzleşmek yerine örneğin üzgün, kaygılı, öfkeli gibi birçok olumsuz duyguları yaşayanların kaçış noktası yine sosyal medyadır. İletişimsiz kalan çiftler, sorunlar üzerinde fikir paylaşımı yapamadıkları için, sosyal medya üzerinden atıflarda bulunarak, partnerlerinin bilişsel çarpıtma yapmalarına da olanak sağlarlar. Eski sevgiliye ‘bak neler kaybettin’ show gösterisi içinse ideal bir alan olarak görülmektedir. Kısaca; kimin ne için kullandığı kendi bireysel ihtiyacındaysa, sosyal medya bir nevi yaşanılan ya da yaşanılması umulan duyguların ifade bulduğu bir araca dönüşür. Patolojik kıskançlık yaşayan bireylerin partnerlerine kullanımını yasakladığı sosyal medya, ilişkinin hazin sonunu da hazırlamaktadır. ‘Benim özelim kimseyi ilgilendirmez’ diyen bireylerin ise başkalarının özeline merakla röntgencilik yaptığı bu alan, farkında olmadığınız ihtiyaçlarınız ile de sizi yüzleştirir.

Öncelikleriniz, sizin hayatınızda radikal olarak değerlendirilen süzgece gereksinim duyar. Kendi duygularını tanıyan; kendini bilen bireylerdir. Kendini bilen bir birey dengede kalmayı hedeflerse, sosyal medyayı ilişkisini etkileyecek düzeyde kullanmaz. İhtiyaçlarınızı tanımlayabildiğiniz, detox yaparak kullanılan sosyal medya hesaplarının ilişkinizi olumsuz düzeyde etkilememesi dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uzm. Psk. Derya Yalçınkaya Arşivi