Uzm. Psk. Derya Yalçınkaya

Uzm. Psk. Derya Yalçınkaya

Fedakarın isyanı

İnsan sevdikleri için birçok şeyi yapabilen güçlü bir organizmaya sahiptir. Özellikle zor zamanlarda verilen desteğin kişi için anlamı oldukça büyük. Başkasına uzattığın el, senin mutlu olmandaki en kıymetli mana. Psikoloji, fedakarlığı bireyin kendi çıkarlarından vazgeçerek başkalarının iyiliği için davranış sergileme olarak tanımlar. Bu, empati, altruizm ve sosyal bağlamda olumlu ilişkiler kurma ile ilgili önemli bir kavramdır.

Hayatımızda denge önemlidir. Çünkü dengeden şaşma hali kişinin zor durumda kalmasını ifade eder. Davranışlar eylem içerir. Dolayısı ile tercih; davranışı sergileyen kişiye aittir. Fedakarlık bir seçimdir ve kişinin bilerek yapmaya arzu duyduğu bir eylemdir. Ancak dengede olmayan fedakarlık, sonrasında bir çok duyguyu misafir eder. Baş etmekte zorlanılan birçok duyguyu hazmetmek; yoran, yıpratan ve zorlanılan bir kısır döngüyü oluşturur. Böylesi bir döngü, geri dönüşü olmayan ‘keşke cümlelerine’ kapı aralar. Ne yazık ki, geçmiş zaman dilimi için insanoğlunun yapabileceği hiçbir şey yoktur! Bakış açısını değiştirmekten başka…

Aşırı fedakarlık; dengede olmayan eylemleri içerir ve sürekli başkaları için çaba sarf etmekten dolayı kendi ihtiyaçlarını göz ardı etmeyi doğurur. Bu durum, duygusal tükenme, yorgunluk ve kişisel sınırların ihlali gibi zorluklara neden olabilir. Aynı zamanda, karşılıklı ilişkilerde dengeyi sağlamakta güçlük çekebilirler ve zamanla kendi refahlarını ihmal ederek duygusal ve fiziksel zorluklarla karşılaşabilirler.

Aşırı fedakar insanların belli özellikleri vardır ve bu özellikler şu şekilde akılda yer eder: Sürekli yardım etme ve sınırsız sorumluluk alma isteği, güçlü bir empati yeteneği, kişisel ihtiyaçlarını ifade etmek yerine çatışmadan kaçınma, düşük özsaygı, başkalarının onayına aşırı bağımlılık gibi… Böyle bir insanın varlığı diğer bireyler için olumlu olsa da, bireyin kendisi için oldukça zorlayıcıdır. Öyleyse, kendi refahını ihmal etmesi ile kurban dilini kullanan kişilerin uzun vadede fiziksel ağrılarının başlama sebepleri de oldukça anlaşılır halde…

Kendine verdiğin zararın faturasını kendin ödüyorsan, duygularını aktarmak yerine içine atıp pasif agresif bir rol üstleniyorsan, ihtiyaçların yerine ihtiyaçları diyorsan yavaşla ve sor kendine ‘Neden?’ diye. Tatmin eden bir cevabın yoksa hayatının anlamı da başkalarının anlamı çoktan olmuştur bile… Toparlanıp, BEN OLMAK adına çabalamanı ve hayır demeyi öğrenip kendi dengeni kurmaya hizmet etmeni öneririm. Aksi halde hayallerini yaşayan başkalarını görmenle, keşke cümlelerinin enkazında kaybolursun. Kendine izin vererek aşırı fedakar halinle başa çıkabilirsin.

‘Benim için sorun değil’ yerine ‘Benim için sorun!’ demeyi öğrenmen ile kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atmadığın da sağlıklı sınırlar oluşturduğunu fark edersin. Böylece kendi sınırlarını açık bir şekilde ifade ederek, başkalarının da senin sınırlarını anlamasına olanak tanımış olursun. Unutulmamalıdır ki; sağlıklı sınırlar, başkalarına yardımcı olmayı sürdürmenizi hem de kendi ihtiyaçlarınıza gereken önemi vermenizi sağlar.

Bu hayata senin de bir defa geldiğini sana hatırlatmak ve özne olman gereken yerde virgül olmak için çabalamamanı yürekten isterim. Çünkü zaman kavramında keşke cümleleri için yapıcı bir yer yoktur. Dilerim; fedakarlığının sesini birilerine duyuramasan da, neyi nasıl yapman gerektiğinin farkına vararak, sağlıklı sınırlar ile BEN diyebilirsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uzm. Psk. Derya Yalçınkaya Arşivi