Türkiye-ABD Stratejik Mekanizmasının son toplantıları sonrasında yapılan ortak açıklamaları karşılaştırdığımız bu ikinci yazıda, terör/terörizmle mücadele temasına yakından bakacağız.

(Hatırlamak gerekirse ilk toplantı Ocak 2023’te, ikinci toplantı Mart 2024’te yapılmıştı. 2023’teki açıklama ilk metin, 2024’teki açıklama ikinci metin olarak anılacak.)

İlk metinde terör/terörizmle mücadele üzerine odaklanan bölüm, genel metin içinde nispeten kısa bir kısmı kaplıyordu. İkinci metin, bir yandan terörle mücadeleye daha fazla yer verirken diğer taraftan daha detaylı bilgiler sunuyor.

İlk metin, terör/terörizmle mücadeleyi genel bir tema olarak ele alıyordu. İkinci metin ise PKK, DHKP-C ve DEAŞ gibi terör örgütlerine hassaten atıfta bulunuyor ve bu konudaki iş birliğinin nasıl derinleştirileceği üzerinde duruyor. Her iki metinde de DEAŞ ve PKK’nın adı geçmekle birlikte DHKP-C sadece ikinci metinde belirtiliyor. FETÖ’nün iki metinde de zikredilmediği ayrıca vurgulanmalı.

İlk metinde, terörle mücadelenin önemi genel ifadelerle vurgulanıyordu. Metinde, Türkiye ve ABD’nin terör/terörizmle mücadele konusundaki ortak çalışmalarına değinilerek, stratejik mekanizma bünyesinde terör/terörizmle mücadele istişarelerinin düzenlenmesinin planlandığı belirtiliyordu. İkinci metinde ise terör/terörizmle mücadelenin daha aksiyon odaklı bir yaklaşımla ele alındığını görüyoruz. Terör/terörizme karşı iş birliğinin nasıl artırılacağı, organize suç ve uyuşturucu kaçakçılığına karşı mücadele gibi spesifik alanlara değiniliyor. Ayrıca, ABD’nin Türkiye’yi hedef alan terör örgütlerini kınadığı ve DEAŞ’ın yenilgiye uğratılmasındaki ortak kararlılık daha net bir şekilde ifade ediliyor.

İlk metinde, terör/terörizmle mücadeledeki iş birliğinin genel çerçevesi çizilirken, ikinci metin, bu iş birliğinin somut adımlarını ve planlarını içermesi bakımından dikkat çekiyor. Bir başka ifadeyle ikinci metinde terörle mücadele konusunda daha fazla detay ve somut adım vurgulanıyor. Türkiye ile ABD arasındaki terör/terörizmle mücadele istişarelerinin yeniden başlatılması buna önemli bir örnek.

Toparlamak gerekirse, ikinci metinde terör/terörizmle mücadele konusunun daha derinlemesine işlendiğini ve daha fazla detayın müzakere edildiğini söylemek mümkün.

Terör/terörizmle mücadeledeki iş birliği ve taahhütlerin zamanla nasıl geliştiği ve derinleştiği, her iki metinde de önemli bir tema olmasına rağmen, ikinci metindeki yaklaşımın daha spesifik ve kapsamlı olduğunu görüyoruz.

Bu, iki ülkenin terör/terörizmle mücadele konusunda daha somut adımlar atmaya ve bu alandaki iş birliklerini daha da güçlendirmeye yönelik bir iradenin emareleri olarak da yorumlanabilir.