Terörist elebaşı M.Karayılan’ın 16 Mart’taki açıklamaları propaganda boyutunun yanı sıra örgütün hareket tarzı ve kapasitesi, Türkiye ile Irak arasındaki son temaslara ilişkin yaklaşımları, bölgedeki diğer Kürt partileriyle ilişkileri ve ABD’ye yönelik mesajları şeklinde dört başlıkta mesajlar içeriyor.

Türkiye ile Irak arasındaki son temaslar bağlamında, M.Karayılan, Türkiye’nin Metina bölgesinde hakimiyet kurduktan sonra Gara’ya yönelerek, Başika ile Gara bölgelerini bağlamak istediğini iddia ediyor. Terörist elebaşı bu iddiasını, Türkiye’nin Misak-ı Milli ile ilgili gizli planları olduğu, Musul’u işgal yolunun böylelikle açılacağı gibi argümanlarla desteklemeye çalıştığını görüyoruz. M.Karayılan’ın bu ifadelerinden, örgütün, Metina bölgesinin terörden arındırılmasının ardından Gara bölgesine yönelik bir harekat beklentisi içerisinde olduğu değerlendirmesini çıkarmak mümkün. Bu, aynı zamanda örgütün Türkiye ile Irak arasındaki son temaslara verdiği en bariz tepki.

Karayılan buna ilaveten, Türkiye’nin PKK/KCK’yı değil tüm Kürtleri yok etmek istediğini beyan etmiştir: “biz Kürtleri yok etmek istiyorlar. PKK bazı bakımlardan diyalog da yapabilir; esasta bütün Kürtleri yok etmek, Kürtlerin statüsünü ortadan kaldırmak istiyorlar.” Buradaki diyalog vurgusu da ayrıca ilgi çekici.

ABD’ye yönelik mesaj çerçevesinde, “Başta Amerika olmak üzere NATO ülkeleri bilsin ki; onlara karşı bugüne kadar bir şey yapmadık. Bizim davamız ulusal bir davadır, ... Kimse, PKK’yı dağda zayıflatırız, denklemin dışına çıkarırız, bu şekilde Rojava Kürtleri ile, Rojhilat Kürtleri ile iş birliği yaparız, PKK toplumunu hizmetimize koyarız hayalleri kurmasın. ... PKK’nın merkezini yenilgiye uğratıp, PKK’nın yaratımlarını da yumuşatarak hizmetimize koyarız diye düşünüyorlar. Bunlar ... mümkün değil.” ifadeleri, örgütün Suriye’deki yapılanmaları sahiplenmesi ve ABD’ye yönelik olumsuz yaklaşımı bakımından vurgulanmayı gerektiriyor.

Hareket tarzı bağlamında, M. Karayılan, örgütün istemesi halinde başkent ya da askeri üsler gibi hassas yerlerde eylem yapabileceğini iddia ediyor: “Gerilla isterse Ankara’nın göbeğinde de, en hassas yerde eylemler yapar, isterse askeri üslerini de ateşe verir, tasfiye eder. Böyle uzmanca savaşan bir güç her yeri fethedebilir, hangi şehre giderse, nereyi hedef alırsa vurur ve sonuç alır.”

Hareket tarzı bağlamındaki gerçekçi vurgu ise örgütün “savaş doktrini”nin netleştiğidir: “Gökyüzünde, yeraltında, karada nasıl bir yöntem kullanacağız? Özellikle insansız hava araçlarını tedarik ettiklerinde ... teknik ile sonuç alacaklarına inandılar ve bunun üzerinden propaganda yaptılar. Fakat geçtiğimiz yıllarda gerilla yeni teknikler karşısında da çözüm üretti...” Bu çerçevede terör örgütünün, teknolojiye dayalı gözlem, manevra ve ateş gücü kapasitesine karşı mağara tünelleri çizgisinde terörist faaliyetlere devam edileceği mesajıburada öne çıkıyor.

Bölgedeki diğer Kürt partileri ile ilişkiler bağlamında M.Karayılan, KDP’nin Türkiye ile iş birliğini yoğunlaştırması durumda Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin her şehrinde saldırılar gerçekleştirecek kapasiteleri olduğunu iddia ediyor. Adı geçen, hali hazırda örgütü KDP’ye yönelik saldırılar noktasında durdurduklarını, bir nevi iç savaş olacağını ileri sürüyor. Bu yönüyle ele aldığımız 16 Mart tarihli açıklamanın, Mart 2020’den bu yana KDP’ye yönelik süregelen açıklamaların güncel bir versiyonu olduğunu söyleyebiliriz.