Günümüzde geçmişte olduğundan daha fazla mı manipülatör var? Giderek artan bu kaygı ilişkileri adeta zehirliyor. Manipülasyona sahip ilişkiler; küçük entrikaları kapsar. Her insan ilişkisi bir güç ilişkisine yol açar ve ne yazık ki bundan kaçış yoktur. Karşımızdaki kişi acilen tatmin olması gereken bir nesnedir. Bu doygunluğa bir kez erişildiğinde çatışmalar kaçınılmazdır ve kopmaya yol açar. Üzücü olan ise patolojik bir öncünün ilişkilerde kendini gösterdiği maskesi ile adına imza attığı bir yıkım karşımıza çıkar. Eşler arasında duruma göre karşı tarafı manipüle etmek bir kışkırtmadır. Oysaki önemsiz bir kusur olarak görünmeye de mahkumdur.

En çok da narsistik bireyler ile ilişki yaşayanlar manipülasyondan paylarına düşeni alırlar. Her ilişki engellerle, anlaşmazlıklarla karşılaşır. Eşlerden biri diğerine daima hakim olmaya çalışır. Bu güç savaşı ise hiçbir zaman kazanana sahip değildir. ‘’Haklı’’ mı olmak istiyorum ‘’karlı’’ mı sorusu sanırım sizi en sağlıklı cevaba götüren düşünceniz olmalıdır. Birçok kurban yalnızca güç savaşının üzerinde yarattığı mağduriyet ile yaşamına devam etmeye çalışırken, negatif kazanımları ile dolu olan iradesi, özsaygısı, geleceği ve coşkusu için yasını yaşamaya çoktan başlamıştır bile… Oysaki elindeki yokluğu ile var olmaya çalışan incinmiş bir anıya sadece anlam vermeye çalışır.

Eğer ilişkinizde kendinizi boğuluyor gibi hissediyorsanız şu soruları lütfen zamanınızı ayırıp bir düşünün derim: Sürekli eleştiriye maruz mu kalıyorsunuz? Sizi kendinize yavaş yavaş değersizleştiriyor mu? Onu mutlu etmeye çalışırken kendinizi işe yaramaz biri olarak mı görüyorsunuz ya da aşağılanmış olarak mı? Sizi yavaş yavaş dostlarınızdan ve arkadaşlarınızdan mı uzaklaştırıyor? Her eleştiriye karşı hırçınlık yapıp, sorgulanmayı, büyük ya da küçük hataları kabul etmeyi beceremiyor mu? Sizi sürekli suçluyor mu? Ne yaparsanız yapın onu memnun edemeyeceğinizi mi düşünüyorsunuz? Bazen kibar davranışları ile sizi kendinize suçlu mu hissettiriyor? Eğer durum tam olarak böyleyse ciddi bir travmatik durum yaşama sürecine girmiş olabilirsiniz!

Unutmayın ki narsistik birey birden çok maskesi ile kendi gerçeklerini ustaca gizler. Kendini kurban olarak gösterip birde üste çıkmaya çalışır. ‘Seni seviyorum’ der ama tam tersi davranışları sergiler. Oysaki hiçbir kalıcı duygu hissetmez. Anlamının empatisini yapamayacak kadarda uzak olduğu sevgi; duygu olarak görmediği çocukluğunun tek özlemi ve yabancısıdır. Kendini sadık biri olarak gösterirken, ilgi arayan flörtöz halleri ile içsel boşluğunu tamamlamaya çalışır. Çünkü narsistik birey kendine tapar ve bunu doğrulamak için ne yazık ki sizin sevginiz yeterli olmadığından, ikna olmak adına başka kurbanları bilinç dışı arar.

Şunu belirtmekte fayda var ki; bütün narsistik bireyler manipülatördür fakat her manipülatör bir narsistik değildir. Eğer bir narsistik birey ile beraberseniz üzgünüm ama bu bir tesadüf değildir. Kendinizde bağımlı, borderline kişilik bozukluğu, boyun eğicilik şeması, şizoid kişilik bozukluğu, terk edilme şeması, gizli narsisistik kişilik bozukluğu ya da kusurluluk şeması var olabilir. Bu özellikler hem onu seçmenize neden olurken hem de ilişkiyi sürdürmenize neden olur. Yalnızca şikayet ettiğiniz ilişkinizin sizde bıraktığı zehrin zamanla sizi yok etmesine izin vermiş olursunuz…

Bireysel psikoterapi sizin bu noktada kurtarıcınız olup, kendi geçmiş yaralarınızı onarmaya yardım etmenize fırsat vererek, sizi yeniden inşa eder. Yoldaş olarak çıktığınız bir yolda yabancı olarak yürümemeniz temennim ile. Bilin ki saygı; sevginin kendini en güzel anlatma şeklidir!