Uzm. Psk. Derya Yalçınkaya

Uzm. Psk. Derya Yalçınkaya

Duygusal ilişkilerde anlaşılmamak

Bireyler ilişki içerisinde her ne kadar bir bütün olmaya çalışsa da iki farklı yapının anlaşamama konusunda anlaşması oldukça kafa karıştıran bir olgudur. Aynı duyguları paylaşmak, aynı arkadaş çevresine sahip olmak hatta aynı evi bile paylaşıyor olmak iki kişinin her konuda anlaşacağı anlamına gelmiyor, ne yazık ki! Hiç tartışmıyoruz diye ayrılmaya karar veren bir çift duydunuz mu hiç? Tabi ki hayır dediğinizi duyar gibiyim… Ama yanıldığınızı ifade etmek isterim. Bilinmelidir ki; her birey ilişki içerisinde partneri ile bir dinamik oluşturur. Bu oluşum her bireyin kendine özgün özellikleri ile diğer ilişkilerinden ayrılır. İki uyumsuz bireyin çok iyi anlaşabildiği örnekler, iki uyumlu bireyin anlaşamadığı örneklere doğru birçok varsayım sunulabilir. İnsan psikolojisi; bireysel deneyimlere göre farklılık göstereceğinden altta yatan zemini iyi anlamak, süreci yönetme konusunda size ışık tutacaktır.

Bir çift düşünelim patolojisi olup farkındalığı olmayan, örneğin bir narsist ile borderline yapı, oldukça sıkıntılı bireyler olup ilişki içerisinde tencere kapak olan… ya da iki patolojisi olmayan herkesin parmakla gösterdiği fakat ilişki içerisinde kendi geçmiş zemininden etkilenen ve anlaşamayan…

Her yeni ilişki yeni bir dinamik demektir. Geçmiş deneyimler sizi siz yapan yapı taşlarınız olsa da, faturayı yeni partnerinize kesmenizin anlamsız olduğunu belirtmem gerekiyor. Travmatik bir geçmiş yalnızca geçmiş ilişki deneyimlerinizi içermez. Aynı zamanda anne ve baba ile kurduğunuz ilişki dinamiği de bugün ki ilişkinizi etkilemektedir. Dolayısı ile partnerinizin anne ve babası ile kurduğu ilişki dinamiği yarın sizinle kuracağı ilişki dinamiğinin temelini oluşturur. Var ama yok bir baba, partnerinize karşı ilgisiz bir tavır sergilemenize neden olabilir. Ya da bağımlı bir anne-çocuk ilişkisi partnerinize aşırı ilgi göstermenizi doğurabilir.

Hissettiğiniz bir duygu, karşı taraf için bir anlam ifade etmiyorsa, o duygunun yoğunluğu sizin geçmiş deneyimlerinizle ilişkilidir. Tartıştığınız her birey sizin kendiniz ile ilgili kabullenilmesi ya da halledilmesi gereken bir konu başlığıdır. ‘Bu durum neden beni bu kadar öfkelendiriyor?’. Sorusunun cevabı karşı tarafta değil sizin kendi içinizde çözmeniz gereken bir durumdur.

İlişkilerde ki tuzakları bilmek size daha sağlıklı ilişki yaşamanız için ayna tutacaktır. John Gottman ilişkiler ile ilgili 4 konuya dikkat çekmiştir. -Suçlama- Savunma- Küçümseme- Duvar Örme- Her biri ilişki iletişimini olumsuz etkiler. Önce yanlışı ardından doğru olanı aktaralım:

Suçlama: ‘’Hiçbir şeyden memnun olmuyorsun. Çok bencilsin.’’ Yerine ‘’Sıkıntılarının devam ettiğini görüyorum, tam olarak neye ihtiyacın olduğunu anlatabilir misin?’’

Savunma: ‘’Akşam saat kaçta çıkacağımızı söylemediğin için hazırlanamadım.’’ Yerine ‘’Sana saat kaçta çıkacağımızı sormadığım için yetiştiremedim. Bu benimde sorumluluğumdu.’’

Küçümseme: ‘’En iyi becerdiğin şey yayılmak.’’ Yerine ‘’ Bu kadar iş varken oturman beni rahatsız ediyor.’’

Duvar Örme: Kişi iletişimi kapatır, ne düşündüğünü anlatmaz. Bunun yerine mola vermek, öfkenizin geçmesi için dikkatinizi dağıtmaya çalışmanızı öneririm.
Taktikler sağlıklı ilişkide olmaması gereken en tehlikeli varsayımlardır. Bir ilişki içinde kendiniz olamıyorsanız, o ilişkinin sizin ruh sağlığınızı olumsuz etkilemesi kaçınılmaz olacaktır. Dilerim; sizi geliştirdiğini düşündüğünüz ve tükenmediğiniz duygusal ilişkileriniz kendinize yaptığınız en büyük yatırımınız olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uzm. Psk. Derya Yalçınkaya Arşivi