Dr. İlkut Taha Taslı

Dr. İlkut Taha Taslı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Lavrio benzeri kamplar" diyerek neyi kastetti?

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan ziyaretinde değindiği hususlardan biri Lavrio Kampı'ydı. Erdoğan, “(Lavrion Kampı'nın kapatılması) Yunanistan'da teröristlere barınma imkânı sağlayan benzeri kampların oluşmaması için dikkatli olunmasının altını çizdim” şeklinde konuştu.

Bu bağlamda cevap verilmesi gereken bazı sorular var.

1. Lavrio Kampı'nın hikayesi neydi?

2. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “benzeri kamplar” ifadesiyle hangilerini kastediyor?

***

Aktüel durumu vurgulayarak başlamak gerekirse, Kamp, 5 Temmuz 2023 itibariyle kapatıldı. Kampta kalanlar, farklı kamplara ya da normal yaşam alanlarına dağıldı.

Lavrio Kampı, Sovyetlerden kaçanlar için kurulmuş bir barınma alanıydı. Bir okul ya da lojmanı andıran iki yatay bloktan oluşan bu kampı oluşturan yapılar 1900’lerden kalma, yani yüz yıllıktı. Öyle eski ve bakımsız ki Lavrio Belediyesi ve Yunan hükümetinin bazı birimleri, bu binaların dört şiddetinde bir depreme dahi dayanamayacağı yönünde raporlar hazırladı.

Lavrio kampı, 1980’lerden sonra Türkiye’deki aşırı sol örgüt mensupları ve PKK için bir üs haline dönüştü. 90’lara doğru PKK bu kampa iyice yerleşti ve kamptaki diğer örgütler üzerinde silahlı baskı kurdu.

PKK’nın bu kampa yerleşmesi sürecinde 'Theofilos Georgidas' adlı Yunan istihbaratçının da rolünü vurgulamak gerek.

Lavrio Kampı, PKK için ideolojik/politik eğitim/endoktrinasyon merkezi konumundaydı. Özellikle kamptaki “sivil toplum etkinleri”nin örgütsel faaliyet mahiyetinde olduğu vurgulanmalı. Bir başka ifadeyle, Lavrio Kampı'ndaki PKK faaliyetleri Kandil ya da başka bir örgütsel mahfille eş zamanlı ve eş düzeyliydi. Örgütsel takvimde yer alan tüm “önemli gün ve hafta”lar (15 Ağustos, 9 Ekim, 27 Kasım, 15 Şubat, 21 Mart, 30 Haziran, 14 Temmuz vs.) Lavrio kampında da anma veya kutlama tarzı organizasyonlarla geçirilmekteydi. PKK, Lavrio Kampı'nı örgütsel bir birim olarak görüyordu.

Buna ek olarak, Lavrio’nun PKK için taşıdığı bir başka anlam daha vardı. Hatta bu yönüyle Mahmur Kampı ile benzerlik taşıyor. PKK, Mahmur’a olduğu gibi Lavrio’ya da mülteci kampı diyor. Böylelikle “mülteci kampı” söylemi ve uygulamaları üzerinden uluslararası hukuku araçsallaştırmaya çalışıyor. Örgüte göre Lavrio, “Türkiye’de varlığı yok sayılan Kürtlerin özgürlük mücadelesinden doğan iç savaştan kaçan ‘sivil’ Kürtlerin yaşadığı bir mülteci kampı”. Lavrio Kampı kaynaklı İngilizce röportajlar da sürekli olarak bu hususu uluslararası kamuoyuna propaganda ediyor.

***

Sözü çok uzatmadan ikinci soruya geçelim. Sayın Cumhurbaşkanı “benzeri kamplar” ifadesiyle neyi kastediyor?

Lavrio Kampı, 5 Temmuz 2023 tarihinde, terörle mücadeleden ziyade kentsel dönüşüm maksadıyla (yukarı söylediğim gibi oldukça eski ve dayanıksız bir yapıydı. Şimdilerde bu kamp alanına bir otel yapılması süreci yürüyor) kapatıldı ve Lavrio Belediyesi'ne devredildi. Buradaki kitle, bazı diğer kamplara ve mahallelere yöneldi.

Bunlardan ilki, Lavrio Kampı'nın uzantısı niteliğinde. Asıl kamp Lavrio kentinin merkezindeyken, bu kamp kentin biraz dışında bulunan dağ yamacında bulunuyor. Bu kamp, 2014 sonrasında kuruldu. Prefabrik ve konteynırlardan oluşuyor. Özellikle aileler için oluşturulmuş bir alan. Zira asıl Lavrio Kampı, aileler için uygun bir yapıya sahip değildi. Ancak bu alanda da yukarıda bahsettiğim türden örgütsel faaliyetler icra ediliyor. Bunun güncel bir örneği geçen hafta açık kaynaklara yansıdı.

29 Kasım 2023 tarihinde, PKK’ya mensup/müzahir Fırat Haber Ajansında “Lavrio’da PKK’nin 45’inci yılı kutlandı: ‘Rêber Apo aydınlık oldu’.” manşetiyle bir haber yayınlandı. Bu haber dikkat çekiciydi zira Lavrio Kampı bir kaç kez kapatılmıştı. Haberin detaylarına bakıldığında, “Lavrio Kampı” olarak gösterilen alanın, Lavrio kent merkezindeki -kapatılan- asıl Lavrio Kampı olmadığı, kentin mücavirindeki uzantı kamp olduğu görülüyor.

Buna ilaveten Atina’da bulunan Eksarhia Mahallesi de “işgal evleri” gibi uygulamalarla PKK’ya mensup/müzahir göçmenlere ev sahipliği potansiyeli ile dikkati çekiyor. Lavrio’nın boşaltılmasının ardından bu mahalle de PKK için bir merkez olarak ön plana çıkmış olabilir. Adı geçen mahalle, anarşist karakteri ile biliniyor. Eksarhia, hala daha “polisin giremediği mahalle” olarak anılıyor.

Son olarak, İnofita Kampına yakından bakmakta fayda var. Kamp sakinlerinin, İnofita kampı adlı bir başka kamp alanına nakledildiğine dair bilgiler söz konusu. Bu yeni kamp alanının, eski bir kimya fabrikası olduğu, daha önceki dönemde de göçmenler için kullanıldığı, son süreçte elden geçirilerek şartlarının iyileştirildiği yönünde bilgi ve gözlemler bulunuyor.

Bu çerçevede Lavrio Kampındaki kimselerin İnofita kamp alanına toplu olarak yerleştirilip yerleştirilmemesi meselesi önem arz etmekte. Boşaltılan kamptaki kimselerin Yunanistan’ın genelindeki muhtelif kamplara birkaç kişilik gruplar halinde dağıtılması, Lavrio’nun örgüt için sağladığı politik-stratejik işlevi sona erdirebilecek bir potansiyel taşımaktayken; toplu olarak İnofita Kampına (veya bir başka barınma alanına) taşınması senaryosu, Lavrio’nun terör örgütüne sağladığı politik-stratejik işlevlerin yeni kamp alanı üzerinden de devam ettirilmesi sonucunu doğurabilir. Bir başka ifadeyle Lavrio’dakilerin farklı kamp alanlarına dağıtılması terörle mücadele bakımından olumlu sonuç üretebilecekken, toplu olarak aynı alanda yaşamaya devam etmesi Lavrio’nun farklı bir isimle faaliyetini ve işlevlerini devam ettirmesine zemin hazırlayabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Dr. İlkut Taha Taslı Arşivi