Doğan Çağlar

Doğan Çağlar

Emek verenlerin değili, para verenlerin kabul gördüğü ahir zamandayız

Değerli dostlar, değerli okuyucular daha önce de belirttiğim üzere, bir süre ekranlardan uzak duracağım .
Master haberde, düşüncelerimi siz değerli okuyucularımla paylaşacağım.

Değerli dostlar sözlerime kendi durumum ile başlamak istiyorum.
Öncelikle kırgın değilim, fikirlerimde ve inandığım değerlerde herhangi bir değişiklik yok.
Sadece geri duruyorum.
Bir adım geri atıyorum.
Kimsenin üzerimde, egosunu tatmin etmesine izin vermiyorum.
Kimseden bir şey istemiyorum,
Allah ‘tan başka kimseyede eyvallah etmiyorum!
Benim verdiğim mücadele önce Allah‘ın rızası sonra vatanın milletin selameti içindir.
Doğru bildiğimi konuşurum, doğruya doğru, yanlışa yanlış derim.
Makamların, mevkilerin, malın mülkün tek sahibinin Allah olduğuna inanır ve sadece ondan umar ondan isterim.

Değerli dostlar ahir zamandayız.
Emek verenlerin değil, para verenlerin siyaset yaptığı dönemdeyiz.
Özellikle taşrada büyük ölçüde durum böyle malesef.
Çok param var, güzel arabam var, aşiretim var, tüm makamlara ben layığım diyenlerin, bunlara da fırsat verenlerin dönemindeyiz.
Liyakat, emek, dürüstlük gibi kavramların göz ardı edildiği, halkın isteğinin duyulmadığı bir devirdeyiz.
Değerli dostlar,
Yeryüzünde gelmiş geçmiş en büyük münafık Ebu Cehil ‘in iki özelliği vardı.
Birincisi, çok cömertti, sofrası genişti.
İkincisi, tatlı dilli bir şairdi.
Misafirlerine develer keser, zenginliği ve cömertliği ile övünürdü.
Çok güzel şiirler yazar, kabe duvarına asardı!
Ama münafıktı!
Günümüzde de çok var bunlardan.
Sofraları geniş dilleri tatlı!
Siyaseti seviyorlar.
Zenginliklerine zenginlik katıp, protokollerde ağırlanmak istiyorlar.
Liyakat yok, emek yok, dürüstlük yok ama paraları var, güzel evleri ve arabaları var.
Güzel takım elbiseler giyiyorlar!
Zenginliklerinin kaynağı şaibeli.
Bu insanlara kimler nasıl yol veriyor bilinmez!
İşte tam böyle bir devirdeyiz değerli okuyucular.
Ahir zamandayız, zenginliğin konuştuğu, liyakat ve dürüstlüğün değer bulmadığı dönemdeyiz.
Bunlara layık görülüyoruz.
Sözlerim asla bir partiyi ve bir kesimi kapsamıyor, tüm partiler için geçerli!
Kim üstüne alınıyorsa bir yarası vardır!
Değerli dostlar,
Dik durmak gerekir.
İzliyorum, takip ediyorum.
Bu insanlara değer verenleri, bunlara soytarılık edenleri, bunlara prim verenleri görüyorum ve hayretler içinde ibretle izliyorum!
Sonra diyorum ki biz demekki bunlara layığız,
Siz nasılsanız öyle yönetilirsiniz derler alimler.
Doğrudur.
Değerli dostlar, öyle bir düzen öyle bir sistem kurulmuş ki, kafa kol ilişkisi ile, hemşericilik ve dalkavuklukla bir yeri işgal eden insanlar arasından sıyrılıp, sesinizi duyurmaya çalışıyorsunuz, bir şeyler anlatmaya çalışıyorsunuz, bu insanlar sizi küçültmeye, değersizleştirmeye çalışıyorlar! Sonra siz bu dalkavuklar çemberini aşıp tam hedefe doğru giderken, bu sefer daha dar ve sıkı bir çember sizi karşılıyor, zorluyorsunuz, zorluyorsunuz, bu seferde izzeti nefsinizi kırmaya yelteliniyorlar. Siz diyorsunuz ki biz dava arkadaşıyız, aynı yolun yolcusuyuz, onlar diyor ki yok biz sizi tanımıyoruz!
Aslında çok iyi tanıyorlar değerli dostlar, çok iyi biliyorlar.
Sevdamızı ve kavgamızı çok iyi biliyorlar!
Bizi sevmeye ve bizim için kavga etmeye devam etsin diyorlar!
Ama bende diyorum ki yok öyle bir dünya!
Benim buna itirazım var!
Etrafı açın, insanlara yol verin, boşuna makamları işgal etmeyin diyorum!
Ha siz diyorsunuz ki, Ankara bizim, ferman bizden gelir! Sen istanbulda padişah olsan ne yazar!
Bende derim ki, bizim gücümüz size yetmez ama nefsimize yeter!
Bir adım geri atar ve bekleriz, elbet bu devran döner.
Tekrar söylüyorum Allah bir insanın önünü yolunu açarsa kimse ona engel olamaz!
Biz adaletlilerin en adaletlisi, merhametlilerin en merhametlisine sığınır, ondan umar ondan bekleriz.
Bakalım Mevla neyler neylerse güzel eyler,
Allah vatana millete zeval vermesin.
Vesselam.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Doğan Çağlar Arşivi