Siz kaçak maç ve film izlerken çocuğunuzu kumarbaz yapıyor olabilir misiniz?

Sert ve güçlü bir soru. Siz kaçak yayınla maç izlerken, dizi ve film sitelerinden film, dizi seyrederken yanınızda oturan masum çocuğunuz, sizin gözünüze hiç batmayan alttaki, sağda-soldaki reklamlara bakıp kumara yöneliyor.

Çocuklarda kumar bağımlılığı, özellikle dijital çağın etkisiyle akılalmaz bir artış gösteriyor. Dijital oyunlar ve çevrim içi kumar siteleri, çocukları ve gençleri kumar oynamaya teşvik ediyor. Pandemi sürecinde yaşanan kapanmalar ve sosyal izolasyon, önce oyun oynamaya sonra da çevrimiçi kumara daha fazla zaman ayırılmasına neden oldu, bu da çocuklar ve gençler arasında kumar bağımlılığını arttırdı.

Yasadışı bahis pazarı 100 milyar liraya ulaşmış durumda. Gençler ve çocuklar bir yatır 10 kazan vaadi ile kumar bataklığına çekiliyor. Sanal bahis çetelerinin anlaştıkları fenomenler üzerinden parlattıkları bahis siteleri ile özellikle gençleri ve çocukları tuzağa çekiyor. "1 yatır, 10 kazan" gibi söylemler ile kısa yoldan zengin olma hayali kuran gençleri kumar bataklığına itiyorlar.

Bedava dizi / film izleten sitelere, kaçak maç yayını yapan siteler ya da sosyal medya hesaplarına dikkat ettiğinizde karşınıza hep aynı tarz reklamlar çıkar. Renkli, parıltılı, lüks arabaların ve güzel kadınların görsel olarak kullanıldığı kumar reklamları. Bu reklamlar da bize şunu gösteriyor, demek ki bedava dizi, film ve maç yayınının hedefi kimse aynı zamanda kumar bağımlılığının hedefi de onlar. Yani gençler ve çocuklar.

Ebeveynler ve eğitimciler, çocukların ve gençlerin dijital dünyada neler yaptıklarını takip etmeli, onları kumar ve benzeri zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak için çaba göstermeli. Özellikle dijital oyunlarda para kullanımı konusunda sınırlamalar getirilmeli ve çocuklar bu tür oyunlardan uzak tutulmalıdır.

Kumar bağımlılığının tedavisinde ise ilk adım, kişinin kumarın hayatındaki olumlu ve olumsuz etkilerini fark etmesini sağlamaktır. Psikoterapi ve farkındalık çalışmaları, bağımlılığın tedavisinde önemli bir rol oynuyor.

Şimdi de bir uzmana kulak verelim.

Psikolog Hatice Keltek, çocuklarda online kumar bağımlılığı vakalarında artış olduğunu söylüyor. Keltek, “Ailelerin başta gösterdiği korumacı tutumlar devam ettiğinde herhangi bir bedel ödediğini fark etmeyen birey davranışına devam etmektedir” uyarısında bulunuyor.

Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte yaygınlaşan online kumar bağımlılığı vakalarında çocuklarda da artış görüldüğünü söyleyen İstanbul Psikomod Akademi’den Psikolog Hatice Keltek, “Uzun süren bağımlılık sonucu depresyon ya da başka tip bağımlılıklarında eşlik edebildiği bu durum aynı zamanda bir aile hastalığı haline dönüşmektedir” uyarısında bulundu. Psikolog Keltek, online kumar bağımlısı kişilerin yaşamını bir borçla diğer borcunu kapatmaya çalışarak sürdürdüğünü vurgulayarak, “Belli bir süre idare ederken sonunda yaşadığı çaresizlikle yakın arkadaşlarına ve en sonunda ailesine başvurduğunda aileden destek almaya başlıyor, bu adımdan sonra bu durum dramatik bir şekilde bir kısırdöngüye dönüşüyor” diyor.

DEVAMLI DESTEK VERMEYİN

Ailenin çocuğunu korumak adına gösterdiği devamlı desteğin online kumar alışkanlığının bağımlılığa dönüşmesine sebep olduğunun altını çizen Keltek, şunları aktardı: “Ailelerin başta gösterdiği korumacı tutumlar devam ettiğinde herhangi bir bedel ödediğini fark etmeyen birey davranışına devam etmektedir. Aile başta evladına yardım edip onun yanında olduğunu hissettirmelidir ancak onunla içinde bulunduğu durumla ilgili destek alması yönünde sağlıklı bir iletişim kurmalıdır.”

BAHİS REKLAMLARINA DİKKAT

Psikolog Keltek, online kumar reklamlarına maruz kalan çocuklarda gelişebilecek risklere dair ise şu bilgileri verdi: “Çocuklar, televizyonda bir futbol maçı seyrederken alt bantta bahis reklamlarını görüyor, bilgisayarda oyun oynarken sürekli hareket eden canlı bahis reklamlarıyla dolu ekrana maruz kalıyor. Arkadaşları arasında kumar ve bahis risk ve haz duyduğu herhangi bir oyunmuş gibi gelebiliyor. Çocuğun bu alışkanlığını sona erdirmesi demek arkadaşlarından ve yaşam tarzından soyutlanması anlamına gelmektedir. Aldığı geçici haz onun boşluk duygusuna kısa vadede doyum sağlıyor gibi görünürken, uzun vadede o boşluğun daha büyüdüğü derinleştiği gerçeğinden habersiz olmasına sebep olur. Burada çocuk iletişim kopukluğu yaşadığı ailesiyle zayıf bağları olması sonucunda öz güven problemleri, çaresizlik ve suçluluk duyguları yaşıyor olabilir. Bulunduğu durumdan çıkışı için ona yeni bir yaşam tarzı oluşturmak önemlidir. Ailenin çocuğunun güçlü olduğu yönleri ve yetenekleri doğrultusunda değerleri çerçevesinde adımlar atması konusunda destekleyici motive edici olması son derece önemlidir.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ömer Ekinci Arşivi