Takım arkadaşlarını sevmeyebilirsin
Eyvallah...
Yöneticilerini sevmeyebilirsin
Eyvallah...
Taraftarını sevmeyebilirsin
Eyvallah…
İyi de birader oynadığın topu da mı sevmiyorsun anlamadık ki...
Biz bile yolda top oynayan çocukları gördük mü aralarına dalıyoruz,
İki varyete yapıyoruz...
Öyle kayıtsız kalmıyoruz yani...
Beşiktaşlı futbolculara söylüyorum bütün bunları...
Hiç mi sevmiyorsunuz kardeşim futbolu?!
Bırak takımı falan
Sizden kimse aidiyet beklemiyor zaten
Lakin adam ekmek yediği yere, işe, coğrafyaya saygı gösterir ya!!!
Yürüyerek top mu oynanır?
Koşarsanız kramponunuz mu eskir?
Ne olur?
Yazık vallahi de billahi de size ya...
İnönü’de Brugge'la oynadığımız maçı ömrünüz boyunca unutmayın
Sakatım diye oynamayanlardan tutun
Forma şansı bulup da değerlendiremeyenlere kadar...
Kaleci Ersin kardeşim ne yapmaktadır?
Yediği golleri seyretsin?!
Resmen ilaç vermişlerde uyumak, dalmak üzere hasta gibi...
Uyur gezer bir hal!!!
Tamam maçın hiçbir ehemmiyeti yok eyvallah ama prestij denen bir şey var değil mi?
Yeni bir hocan ve yeni seçilecek başkan var
Onlara saygı için oynarsın, koşarsın, didinirsin...
Yok abi hiçbiri yoktu perşembe gecesi...
Abubakar için bir an evvel kendini toplasın diyeceğim adam zaten toplu!
Trenini bekliyor!!!
Muleka'yı kaçıncı yazışımız belli değil
Cenk Tosun ha keza...
Bir bencillik bir kendini ispatlama çabaları...
Ve-l hasılı,
Bu kadro mühendisliğini yapan,
Bu mühendisliğe inanıp topçuları alan,
Bu yanlış antrenman programını uygulayıp sakatlar ordusunun kurulmasına vesile olan herkes dün akşamki yuhalamaları özünde hissetsin...
Uykularınıza müptela olsun o yuhalamalar...
Bu topçuların alınmasına müsade eden, teknik ekip de kendini sıyırmasın şu anda kadroda yokuz diye...
Pastanın en büyük dilimi onların tabağında duruyor zira!!!!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.