"Şu menajerlik mevzusu"

Bir menajer muhabetidir gidiyor...
Kulüplerden bir dolu alacağı olan bu futbolcu hamileri,
Kendi dünyalarının hudutlarını çevrelemiş durumda ..
Kim haklı?
Menajerler mi?
Kulüplermi?
Şimdi genel çerçeveden baktığıımızda kimse kimseye benim topçumu al diye kimsenin başına silah dayamıyor....
Topçu bu diyor ister al ister alma....
Buraya kadar tamam mıyız?
Tamamız herhalde...
Bazı kulüplerin dönem dönem,
Kimi başkanların da menajerlerle sıklıkla ciddi kavgalar yaptığını ,
Kendisinin başkan olduğu kulüplere girişlerinin yasak olduğunu da biliyormuyuz?
Biliyoruz...
Son olarak da Beşiktaş kulübü başkanının menajerlere yönelik çıkışını hep bereber okuduk,gördük....
Ne diyor sayın Arat?
Beşiktaş'ın bir kuruşunu menajerlere yedirmem...
Haklı mı?
Haklı...
Lakin sıkıştığımız nokta şu...
Bu topçular menajerlerin elinde....
Piyasasına uygun ,
Kulübün âli menfaatlerine paralel
Ve takıma katkı verecek adamı bulduğunda ,
İşte o menajerle masaya oturmak zorundasın...
Yani beşeri ilişkilerin çok iyi olmak zorunda...
Dünya piyasasına hükmetmelisin..
Hem kulüp olarak hem şahsi sıfatınla...
Yoksa topçu göstermezler sana!!!
Bundan evvelki Çebi yönetiminin yaptığı transferlerde menajerlerin alacaklarının bir kısmının ödendiği, yani borçlu kalındığı
O menajerlerin ya da ona bağlı grupların şimdiki yönetime bu sebepten mütevvellit sorun çıkardığı
Sayın Arat'ın verdiği demeçin arka bahçesi....
Peki hal böyleyken ne yapmalıyız?
Önce elindeki topçuların mukavelesini kapı gibi hazırlamalıyız...
İsteyen istedği zaman istedği yere gidememeli..
Mesela Abu...
Yaz kontratına 30 milyon dolar getir nereye istiyorsan git" diye,
Bak bakalım ne oluyor!
Semih konusu mesela...
Çatır çatır kontrat yapacaksın...
Menajerlerle kavga yerine işini düzgün yapan insanlarla zaman zaman aynı masada olacaksın...
Ve en önemlisi kendi scaut ekibini dünya pazarına salacaksın...
Bir nevi keşfedilmeyi bekleyen bir dolu cevherin menajeri sen olacaksın...
Uzun bir yol eyvallah ama en etkilisi bu...
Kur sistemini menajerlerle uğraşma....
Öyle bir hale gelmeliyiz ki,
Sen topçuyu kulube getirmek için elli tane ödün vermek zorunda kalmayacaksın...
O topçu sana gelmek için elli takla atacak...
İşte o zaman imparatorluğumuzu kurarız...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Alen Markaryan Arşivi