Av. Serkan Bayram: Ülkemde engelli vali, büyükelçi, bakan, bakanlık görmek istiyorum

AK Parti Milletvekili Av. Serkan Bayram hayat hikayesini ve başarı öküsünü Master Haber TV'de şu cümlelerle anlattı;

1975 yılında ben bir yaşındayken annem tarlaya gidiyor. Beni de bir ağaç altına bırakıyor. Kendisi tarla biçmeye gidiyor. Daha sonra Tarla tutuşuyor, beşik tutuşuyor daha sonra da ben tutuşuyorum.

Ama şükürler olsun yüreğim cesur kalıyor. 18yaşına kadar elleri cebinde dolaşan bir gençtim. İstanbul Beşiktaş’ta büyüdüm.
Avukatlık kimliğimle beni tüm Türkiye tanıdı. Buğday tanesi filmi Netflix ile de tüm dünya tanıdı.

İstanbul Üniversitesi hukuk fakültesini kazandım. Daha sonra Marmara Üniversitesin’de yüksek lisansa başladım. Kamu Hukukunda. Yine aynı yıl hakim ve savcılık sınavına girdim. 84 puan aldım. 84 puanla 70. Sıradan mülakata girdim.

HSK Kanunu'nun 8'inci maddesinde, 'Alışılmışın dışında çevrenin yadırgayacağı vücut bozukluğu bulunmaması' ibaresinden elenmiştim. Zoruma da gitti. İnsanlar mülakatta elenebilir ama bu ayrımcılığın yapılması beni üzdü ve Tramvaya sebep oldu.

İstanbul’da büromu açtım. 20 yıl avukatlık yaptım. 10 binden fazla vekalet aldım. 2001 yılında AK Parti’nin kurulmasıyla aktif siyasete girdim. 2012 – 2015 yılları arasında il yönetiminde görev yaptım.

1 Kasım’da ilk defa CHP’li vekil arkadaşıyla 100 yıl sonra gelen bir vekil oldum. 41 yaşında düştüğüm yerden kalkarak vekil olup insanlarımıza dünyaya Allah hizmet etmeyi nasip etti.
2018 yılında İstanbul 1. Bölge milletvekili olarak devam ettim.

1 Haziran 2023’te Adalet Bakanlığı sınav sonuçları açıklanmıştı. Engelli kardeşlerimizle birlikte mazbatamızı mecliste vermek nasip oldu.

"Çocukluk, gençlik yıllarım zor geçti"

Akran zorbalığı insanların hakir görmesi, zorbalığı ne yazık ki bunlar bizi yordu. Bir yere gittiğinde, sokağa çıktığında sana sürekli soru soruluyor. Hayat böyle çekilmez. O yüzden engelli kardeşlerimi engelli bireyleri çok sorgulamamak lazım. 6 Şubat depreminde 1 milyona yakın engellimiz oldu. Hiçbir şey planlı olmuyor.

Bir de engellinin yapabileceğini yaptırmak lazım. Sen bunu yapamazsın dememek lazım. Ailemizin ve öğretmenlerimizin çok katkısı oldu.

Buğday Tanesi filmindeki amacımız bizim akran zorbalığını önlemek.

Haziran ayı itibariyle 40 milyona yakın bir izleyiciye ulaşacak.
Buğday Tanesi kitabını yazarken filmini de çekelim dedik. Annem babam hayattayken üzülürler diye vazgeçtim. Ancak bir hafta sonra fikir değiştirdim çünkü 3 kişi üzülecek ancak milyonlara umut olacak. Bu şekilde film çektik.

40 günde çekildi 41. Gün yayına girdi

Filmin çekilmesi de ayrı bir film oldu. Çünkü 40. Gün çekilde ve 41. Gün film yayına girdi. Bir yapımcı ile anlaştık. Bizi baya bir sıkıntıya soktu. Sonra kendi yapım şirketimizi kurduk. 3 Aralık 2022’de AKM’de 800 kişilik salına 2500 kişi gelerek galamızı yaptık.

2 ay gösterimde kaldı. 6 Şubat depreminde gezici tırlarla 11 ilimizde gösterdik. 15 Haziran itibariyle de Netflix’te gösterime girdi.

Çok iyi geri dönüşler aldık. Engelliler için umut engelli olmayanlar için de empati kırmasına neden oldu.

Ülkemde engelli vali, büyükelçi, bakan, bakanlık görmek istiyorum. Kimse engelinden dolayı geri kalmasın. Engelsiz bir dünya engeliz bir Türkiye hayal ediyorum.

Engelsiz yaşam merkezini yapacağız. İçerisine film ve gazetecilik yazarlık bölümünü koyuyorum.

Kocaeli’nde Buğday Tanesi Yaşam Köyü’nü kuracağız. Bu yaptıklarımızı tüm illerimizde yapmak. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da bunları taçlandıralım istiyoruz.

“Yere Düştüğünde değil vazgeçtiğinde kaybedersin”

Hayat insana her türlü engeli çıkarabilir inişli çıkışlı uzun ince bir yoldur. Her şey istediğin gibi olmayabilir. İnsanlar evleniyor, ayrılıyor ya da anne baba ölüyor. Bin bir türlü hikayeler var. Pes etmeyeceğiz, mücadele edeceğiz. Hep şunu aklınıza getirmelerini istedim.

Serkan Bayram bu haliyle neler başarmış bizim neyimiz eksik. Bunu hayal edin dedim. Umutsuz olmayın umut olun. Buğday tanesi umut olsun istedik. Işık olsun. Mücadelemiz de budur. Emin olun filmin sonunda bir kişi bile hayata bağlanır tutunursa derken milyonla milyarlar bağlanmaya başladı.

“Film izledik tavırları değişti”

Daha dün bir vatandaşımız yazmış. Çocuğum içine kapanıktı, sıkıntılıydı. Filmi izledik ertesi gün tavırları değişti.

Geçenlerde bir rehabilitasyon merkezine gittim. Doğuştan bir kız çocuğu 12-13 yaşında. Elini saklıyor. Elinin biri yok. Niye sakladın dedim. Bak dedim. Senin bir tane yok benim ikisi de yok. Ama bak ben vekil oldum avukat oldum. O yüzden bir daha görmeyeceğim dedim.
Ertesi gün yönetici aradı. Abi dünden bugüne fark etti. Bugün daha rahat davranmaya başladı dedi.

İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın. En güzel yatırım insana yapılan yatırımdır.

Kırılma noktası: Kendi fırtınalarımı kendi iç dünyamda yaşadım

6-7’li yaşlarda aklım ermeye başladığında ilk okula başlamadan önce bir gariplik olduğunu düşündüm bende. Ama mana veremiyordum. Sonra hissettim ne olduğunu. Sonra annem babam hayatta dedim. Gerisi boşver dedim kendi kendimi telkin ettim. Herhangi bir psikolojik terapi almadım. Kendi Fırtınalarımı kendi dünyamda yaşadım. Güçlü bir karakterim var. Doğuştan lider olarak doğmuşum. Toplumun her zaman öncüsü oldum.

Liseli yıllara kadar o dönemler zor geçti. Hiçbir zaman acıtasyon yapmak istemedim. Filmde de aynı şekilde.

Dört duvar arasında kalabilecekken, bugün ülkesine ve milletine faydalı bir vekil olmuşum.
İnsanları şekliyle yargılamayı artık bir kenara koymak lazım.

Çok ciddi dizi teklifleri var. Seçimden sonra bakacağız. Güzel eserlere hep beraber imza atacağız. Pes etmeyeceğiz, mücadele edeceğiz. Ellerimizle tutamadığımızı gönlümüzle tutacağız.