İsrail, freni patlamış kamyon misali, devlet değil adeta bir terör örgütü gibi davranıyor… Filistin’de uyguladığı soykırım yetmezmiş gibi Hamas’ın siyasi büro şefi İsmail Haniye’yi hem de İran’ın başkenti Tahran’da şehit etti… Daha önce Sudan’da ve Lübnan’da imza attığı suikastler de cabası…
Herkesin kafasında ‘bundan sonra ne olacak?’ sorusu…
Dünyada İsrail soykırımına en yüksek dozda tepkiyi veren Türkiye’nin, bu yaşananların ardından nasıl bir tavır takınacağı merak konusu… Özellikle de Haniye’nin şehit edilmesi sonrası… Çünkü artık işin rengi değişti…
Bunu doğal olarak Dışişleri Bakanlığı yetkililerine sordum… Tabiki yaşananlar çok sıcak ancak aldığım bilgiler bundan sonrasına ışık tutacak nitelikte… İşte Dışişleri kaynaklarının verdiği bilgiler:
*Şu anda çeşitli unsurlarla sürecek bir savaş ortamı oluştu…
*İsrail savaşın yayılmasını istiyor…
*Önce Sudan’da sonra Lübnan’da son olarak da İran’da suikast oldu…
*Biz Türkiye olarak savaşın yayılmasını engellemeye çalışıyoruz… Haklı çıkıyoruz ancak mesele çatışmanın yayılmasını engellemek…
*Netanyahu ABD’de çok güçlü destek aldı kongreden…
*Seçim boşluğunu da kullanıp vuruyor…
*Son olayla İran’ı daha da hedef haline getiriyor…
Dışişleri kaynaklarının verdiği bilgiler arasındaki ‘İsrail savaşın yayılmasını istiyor’ ve ‘İran’ vurgusu çok önemli…
İsmail Haniye’nin İran’da şehit edilmesi kesinlikle tesadüf değil… Filistin’de uyguladığı soykırım nedeniyle yavaş yavaş desteğini kaybeden katil İsrail, İran’ı çatışmanın içine çekerek dünya kamuoyunun desteğini arkasına almak istiyor…
Bu noktada çok önemli bir soru var; son aylarda bir çok alanda sürekli gol yiyen İran, çatışmaya girmeyi göze alır mı?.. Ayrıca böyle bir kabiliyeti var mı?..
Diğer bir soru da; İsrail İran’a karşı uyguladığı taktiği Türkiye’ye uygulayabilir mi?...
Bu sorunun cevabı ise koskoca bir ‘HAYIR’!...
Çünkü Türkiye bir NATO ülkesi ve NATO’nun en büyük ordularından birine sahip… Ayrıca askeri kabiliyeti İran’ın kat be kat üstünde…
Burada önemli olan İsrail’in bundan sonra yapacakları karşısında Türkiye’nin sabrının taşmaması…
