Masterhaber.com yazarı Murat Kelkitlioğlu: ''Özgür Özel'in söylediği maksadını aşan bir cümleydi''

Masterhaber.com yazarı Murat Kelkitlioğlu: ''Özgür Özel'in söylediği maksadını aşan bir cümleydi''
Masterhaber.com yazarı Murat Kelkitlioğlu TV100'de yayınlanan "Taksim Meydanı" programına konuk oldu. Kelkitlioğlu gündemle ilişkili açıklamalarda bulunuyor.

''PORTEKİZ MAÇINDA ÇOK TESLİM OYNADIK''

''Beklenmedik demeyelim sonuçta Portekiz ile oynuyorsun. Portekiz güçlü bir takım, yıldızlar ordusu. Yenilebilirsin ama Gürcistan maçındaki o iştah, Portekiz maçında yoktu. Gürcistan maçının da sonlarında, özellikle ilk yarının sonu ve ikinci yarının sonlarında yine orada da çok düştük. Kaçırdıkları bir gol var, Kerem'in attığı golü boşver iki defa top direkten dönüyor. Arkasından Samet'in kafasına çarpıyor, Samet kendini atıyor falan yani, orada da sıkıntılarımız vardı ama Portekiz maçında çok teslim oynadık.''

''BENCE KADRO TERCİHİ YANLIŞTI''

''Bu kadar beklenmiyordu, bir mücadele etmek lazım. Bence kadro tercihi yanlıştı. Mesela Manchester United da bile, çok az maç oynayan kaleci Altay'ı oynatması. Mert'in Gürcistan maçında hiçbir sıkıntısı yoktu, Mert yine oynayabilirdi. Arda sakatsa, niye yedekte? 3-0'dan sonra neden alıyorsun? Bunun açıklamalarını yaptı, hani belki bir gol atar diye. Çünkü en iyi üçüncüde gidecek ya. Sonraki tartışmalar çok ilginçti. Biz kaotik ortamlardan beslenmeyi çok seviyoruz. Arda'yla Montella arasındaki tartışma mesela, günlerce konuştuk. Biz Milli Takım'ın hani Çekya maçına konsantre olmasını sağlamamız gerekirken, günlerce biz Arda Güler ve Montella krizini konuştuk. Orada bence Futbol Federasyonu'nun bir iletişimsizlik sıkıntısı olduğunu da gördük. Orada çıkın açık açık bir açıklama yapın.''

''MONTELLA, ARDA GÜLER'E NEDEN MOBİNG UYGULASIN?''

''Yani yok yeleği elinden aldı, çocuk normal topla antrenmana hazır değil, Arda Güler. Bunu daha sonra açıklıyorsunuz. Başında açıklayın, konu bitsin. Yani orada kondisyonerle idman yapması gerektiğini sonradan açıkladılar ama biz günlerce bunu konuştuk. Bunun bir mobing olduğunu görüşüne katılmıyorum. Niye Arda Güler'e mobing yapsın ki Montella? Bu kadar yetenekli olan bir futbolcuya mobing yapmanın bir anlamı yok. Bir de çok ciddi bir şampiyonadasınız. Avrupa Şampiyonası'ndasınız ve genç yıldızlar hep konuşuluyor. Turnuvanın en genç takımlarından bir tanesisiniz. En genç futbolcusu mesela Semih, Beşiktaşlı. Turnuvanın en genç ismi. Bütün bu çocuklar burada kendilerini göstermek isterler. Hoca da hani, sokak tabiriyle birazcık söyleyeyim. Kendi ayağına neden sıksın? Niye mobing uygulasın?''

''BUGÜN ARDA GÜLER OYNAR''

''Şimdi önümüzde, yaklaşık bir saat sonra Çekya maçı var. Bu çok önemli bir maç.Beraberlik veya galibiyet halinde zaten ikinci olarak gidiyoruz. Portekiz maçından alınacak sonuçlar da, Gürcistan da önemli ama kazanacaklarını varsayıyoruz. En kötü berabere bile kalsa Portekiz grup lideri olarak gidiyor, biz de ikinci olarak gideriz. Yenilsek bile bir şansımız var. En iyi dört tane takım yine ilk 16'ya kalıyor, orada da bir şansımız var. Bugün Arda Güler oynar. İlk iki maçta santraforsuz çıktı, mutlaka santraforlu çıkar. Ya Cenk oynar ya Semih oynar çünkü Barış Alper'den santrafor yaratmaya çalışıyorsun, Barış Alper kanat oyuncusu. Bugün Galatasaray'da izlediğimiz Barış Alper belki de ligin en iyi futbolcusu bence, hep kanatlarda ama. Barış Alper'den santrafor yaratmaya çalışma var elinde santrafor. Semih Kılıçsoy dediğin çocuk kendini kanıtlamış,13 tane gol atmış''

''YÜZDE 99 GALİP GELECEĞİMİZ BİR MAÇ''

''Arda Güler kesin oynar dediğim gibi. Çok iddialı, daha maç başlamadan söyleyeyim yüzde 99 galip geleceğimiz bir maç. Neden? Çünkü biz bu tür tartışmalardan, böyle kaotik ortamlardan besleniyoruz Ve takım çok daha başka oynuyor. Bazen ne oynadığımız bile belli olmuyor ama o hırs, o inanç gerçekten çok etkili oluyor ve takımı kamçılıyor. O nedenle ben bugünkü maçtan çok ümitliyim, galibiyetle çıkarız. Çekya'da bir anket yapmışlar, vatandaşa sormuşlar. Yüzde 70'i hiç şansımız yok demiş.''

''İkinci olarak gidersek ilk 16'ya Avusturya, üçüncü olarak gidersek İspanya. Zor ama, İspanya'ya mı yenilsen daha normal karşılarsın? Avusturya'ya mı yenilsen daha normal karşılarsın? Tabii ki İspanya'ya yenilirsen daha normal karşılanır ama Avusturya ile başa başta mücadele et. İkinci olarak git, en azından bir şansımız var diye düşünürüz ilk 16'da. Çeyrek finale kalmak açısından. Ve de çok sükseli olur, Avusturya öyle böyle bir takım değil çok iyi oynuyor. Beni Portekiz maçında üzen tek şey; kötü futbol yoktu hiç yani her takım, Arnavutluk'tan tutun Macaristan'ına kadar herkes çatır çatır top oynadı. Bir tek ilk kez Portekiz - Türkiye maçında, Türkiye top oynamadı. Bu kadar kötü bir takım, ben hiç o kadar kötü bir takım izlemedim o saate kadar.''

''BİZİM DEFANSIMIZDA SIKINTI VAR''

''Seviyoruz biz gol yemeyi. Bizim defansımızda sıkıntı var, hala Samet Akaydın ile oynuyoruz. Ben onu anlamıyorum Merih gibi çocuk var orada. Yani bu adam Junevtus'da Ronaldo ile top oynamış beraber. Tam Çekya maçı öncesi söylenecek laf değil belki ama Adana Demirspor 'da talebesi diye Samet'i alıyor.''

''İSMAİL YÜKSEK VE SALİH ÖZCAN ÇOK GÜÇLÜ ÇOCUKLAR''

''Yine santraforsuz oynuyoruz. Semih veya Cenk oynamalıydı. Orta sahayı çok güçlü kurmuş bu sefer. İsmail Yüksek ile Salih Özcan çok güçlü çocuklar. Büyük ihtimalle Çekya'nın fizik gücüne karşılık verebilmek açısından Salih ile İsmail tercihi bence doğru bir tercih. Samet Akaydın tercihi mecburiyetten kaynaklı çünkü Abdülkerim kart cezalısı. Eğer Abdülkerim olsaydı, Abdülkerim ve Merih oynarlardı. Mecburen yine Samet'i oynatmış.''

''İNSANLAR ORADA ÖLÜRKEN KUCAK AÇMAK ZORUNDASINIZ''

''Bir ülke güney sınırında çok ciddi bir iç savaş varken, böyle büyük bir sorun varken kayıtsız kalamaz. Sonradan yaşadıklarımıza baktığımız zaman özellikle Suriye'nin kuzeyinde bir terör ordusu, terör ülkesi oluşturmaya çalıştıklarını gördüğümüzde 'Niye karışıyorsun?' cevabını da vermiş olursunuz. Bir taraftan da bizim kültürel özelliklerimizden de kaynaklanan, insanlar orada ölürken mecburen onlara da kucak açmak zorundasınız. O yüzden o sınırları açtık, insanları o yüzden kabul ettik. Bugüne geldiğimizde, bu sorun bugüne kadar çok iyi yönetildi mi? Bence iyi yönetilemedi, yönetilemediği için de bugün zaten bir kriz durumunda. Şimdi Tanju Başkanı da dinliyorum, Ekrem İmamoğlu'nu da dinledim, İçişleri Bakanı'nın açıklamarını da. Zaten Ekrem İmamoğlu'na cevaptı İçişleri Bakanı. İki buçuk milyon mülteci var dedi İstanbul'da, onlar da 1 milyon 87 bin dedi. Kaç milyon olduğunu mu oturup tartışacağız?

Türkiye geneli için konuşalım, 10 milyon değil de 8 milyon Tanju Başkan'ında söylediği gibi veya 5 milyon bir il için 1 miilyon rakamı da az değil ki. İki buçuk olmasın da bir olsun onu bile kabul edelim. Ben de resmi verileri kabul ederim. Bu da çok ciddi bir sorun, rakamlara çok fazla takılmamak lazım.''

''AÇALIM SINIRLARI, KALKSIN GİTSİNLER''

''Bu insanları kendi ülkelerine göndermenin bir yolunu bulmak gerekiyor. Sonuç itibariyle Suriye'de şu anda o dönemki kadar yaşanan çok ciddi bir sıkıntı yok. Bu insanların geri dönmesi için, geri kabul anlaşmasından çekilebilir. Biraz da Avrupa düşünsün. Açalım sınırları, batı sınırı da açılsın kalksın gitsinler.''

''SAYIN CUMHURBAŞKANI'NIN YAPTIĞI KONUŞMANIN ŞİFRELERİNE ÇOK İYİ BAKMAK LAZIM''

''İlk defa video yayınladı. Seçim dönemlerinde alışığızdır böyle şeylere ama sadece Cumhur İttifakı'nın geçtiği süreci anlatan bir video yayınladı. Sayın Bahçeli'nin açıklamasnı yaptığı gece burada yayındaydık. Orada zaten bütün bunlara vurguyu yaptık, aynı şeyi ben de söylemiştim. AK Parti'nin içerisinde MHP ile olan bu birlikteliğe itiraz eden ve artık yeter diyen bir kesim olduğunu ben de söylemiştim. Sayın Bahçeli dedi ki 'Bizi bırakın, biz çekiliriz hiç sıkıntı yok. Siz buyrun.' dedi. Hatta o gün de şöyle bir şey söylemiştim. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı'nın özellikle söylediği 'İktidarla ana muhalefet arasında ittifak olmaz.' Ben de dedim ki AK Parti ile CHP arasında mümkün değil ittifak olmaz. Bu mümkün değil ama bunu istediler.

Olmaz mümkün değil. Yani şu olur, bugün Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaptığı konuşmanın şifrelerine çok iyi bakmak lazım. Birincisi, bir kere MHP üzerindeki bu Sinan Ateş meselesi ile ilgili o gölgeyi de kaldıran bir açıklamaydı. İşte FETÖ tetikçisi demesi, yine harekete geçtiniz demesi bütün bunlar, çok uzun zaman sonra, çok altı çizili çok vurgulu açıklamalar yaptı. Sinan Ateş konusunda da, MHP'yi bir durun bakalım dedi, o gölgeyi de kaldırdı. İkincisi belki hiç söylemediği kadar Devlet Bahçeli ismini geçirdi. Hiç alışık değiliz Cumhur İttifakı vurgusunu hep yapardı ama Devlet Bahçeli ismi bu kadar çok gündeme getirilmezdi, sürekli bundan bahsetti. Üçünsüsü, bu CHP ile ilişki anlamında ben yine Sayın Cumhurbaşkanı'nı çok sert görmedim. Evet iktidarla ana muhalefet partisi arasında siyasi ittifak olmaz. Ama normalleşme de olur, uzlaşma da olur, yumuşama da olur. Ülkenin bekasıyla ilgili özellikle dış politike konusunda, güvenlik konusunda her zaman görüşmeye açığız. Ayrıca işin eleştiriyi aşan sözler dışında, yapılabilecek her türlü eleştiriye de varız. O da şunu kastediyor, çay mitingi, buğday mitingi, Özgür Özel'in yapacağı bu geçinemiyoruz mitingi bunları bile normal karşıladıklarını. Bugüne kadar böyle bir açıklamayla böyle bir anlayışlar karşı karşıya kalmadığımız için söylüyorum özellikle bunları.''

''ÖZGÜR ÖZEL'İN SÖYLEDİĞİ MAKSADINI AŞAN BİR CÜMLEYDİ''

''Ama bu gerçekten maksadını aşan bir cümleydi, Özgür Özel'in söylediği. Yani siz genel merkezinizde Sayın Cumhurbaşkanı'nı ağırlıyorsunuz. Arkasından 'suç ortağı' tanımını yapıyorsunuz. Bu şimdi yenilir yutulur bir şey değil. Nerede o zaman uzlaşma? Nerede normalleşme? Özgür Özel tabii ne yapacağını şaşırmış durumda şu anda. Eylül ayındaki Tüzük Kurultayı'na kadar bu tür gelgitleri yaşayacağını düşünüyorum ben Sayın Özgür Özel'in.

Gerek AK Parti içerisindeki o grup, gerek CHP içerisindeki normalleşmeden rahatsız olan kesim Sayın Bahçeli'yi zaten bu noktaya getirdi. Sayın Bahçeli de en sonunda eğer varsa böyle bir normalleşmeyle birlikte yapacağınız bir ittifak biz o zaman geri çekilelim açıklamasını yaptı. O nedenle Sayın Cumhurbaşkanı'nın bugünkü yapmış olduğu bu vurgu Cumhur İttifakını gerçekten komadan çıkardı. Bundan sonra belki de Cumhur İttifakı ile ilgili yaptığımız tartışmaları tamamen bir kenara koydu. Arkasından da yaptıkları görüşme zaten büyük bir ihtimalle bunlarla ilgilidir, bu yaşanan süreç ile ilgilidir. Aynı zamanda ben en önemli görüşme maddelerinden bir tanesinin de bu Suriye'deki sözde seçim meselesi olduğunu düşünüyorum. Oradaki alınacak tavır, hani sürekli erteleniyor ya bu, o meselenin de ana gündem maddelerinden biri olduğunu düşünüyorum''

''BİR SENE İÇERİSİNDE HEM BAKANLIKLARDA HEM DE MYK'DA BÜYÜK BİR DEĞİŞİM OLACAK''

''Bunlar bir kulis bilgisi. Yedi ilin il başkanları değişmişti, Sayın Cumhurbaşkanı bugün bir de bunların devam edeceğini söyledi. Vatandaş 31 Mart seçimlerinden sonra, 'Sayın Cumhurbaşkanı ne yapacak?' diye bir beklenti içerisinde. İşte bunun adına değişim dersiniz, yeni bir söylem dersiniz ne yapacağını bekliyor çünkü turuncu olan harita kırmızıya döndü. Tamam yerel seçimdir, iktidar hala bellidir Sayın Cumhurbaşkanı iktidardadır, AK Parti iktidarı vardı ama gidişatta bir değişiklik bekliyor vatandaş. Benim aldığım bilgi ekim ayında kongreler başlayacak, kongrelerin ardından bir yıllık bir süreçten bahsediyorum hemen olacak bir süreçten bahsetmiyorum. Hem bakanlıklarda hem de MYK'da büyük bir değişim olacak.

Sayın Cumhurbaşkanı beklentilerin olduğu anlarda bu tür değişimleri yapmaz. Ancak benim aldığım bilgi kongreler tamamlanmasının ardından bir yıllık bir sürece yayılan hem MYK'da hem de bakanlıklarda bir değişim söz konusu olacak.''

''RUH VE KAN KAYBI CÜMLESİ ÇOK ÖNEMLİ''

''31 Mart seçimlerinde seçmen çok ciddi bir mesaj verdi AK Parti'ye. Ruh ve kan kaybı cümlesi çok önemli, Sayın Cumhurbaşkanı da bunu söyledi. Ruh ve kan kaybı demek, kibirden bahsediyoruz bunu biz de söylemiyoruz. Biz bu yorumları yaptık ama Sayın Cumhurbaşkanı Kızılcahamam toplantısında, MYK toplantısında bütün bunları her defasında söyledi. Millette o ruh ve kan kaybının nasıl telafi edileceğini görmek istiyor.''

''AK PARTİ'NİN YAPTIKLARININ HAKKINI VERMEK LAZIM''

''Bakan değiştirmek, MYK'daki isimleri değiştirmek, bunlar değişimin bir parçasıdır. Ancak AK Parti yeni bir söylem geliştirmek, yeni bir şey yapmak zorunda. Şunu söylemeye çalışıyorum, AK Parti o kadar çok şey yaptı ki 22 yıllık süreç içerisinde, iktidarı döneminde. Bugün belki CHP'nin bile bu kadar rahat siyaset yapmasını sağlayan vesayet unsurlarını o kadar çok ortadan kaldırdı ki. Köprüye doydu, yola doydu yani bunların hepsine doydu. Vesayet unsurlarıyla yapılan mücadeleleri hatırlayın. Bugün çıkın dışarıya sorun Genelkurmay Başkanı'nın ismini bilmeyen bir sürü insan var.

İlk önce AK Parti'nin yaptıklarının hakkını vermek lazım. Şu andaki en önemli sorun bu, hayat pahalılığı, enflasyon, ekonomi. Asgari ücrete ara zam yok, büyük tepki alıyor mesela. Asgari ücrete bence ara zam yapılmamalı zaten. Çünkü onu yaptığın anda enflasyon en az 4 puan artar, Merkez Bankası bile bunu açıkladı

Bu sorunu mutlaka ortadan kaldırmak lazım. Emekli konusunda, sonunda kadar haksızlık yapıldığını düşünüyorum emeklilere. On bin lira ile geçinebilir mi bir insan?''

''CHP BU BAŞARIYI DAHA SİNDİREMEDİ''

''Yıllar sonra gelen bir başarı var. Nedeni ne olursa olsun. Yok AK Parti'ye mesaj verildi, sonuç itibariyle kırmızıya bürünmüş bir haritadan bahsediyoruz. Dediğim gibi bunu da kaldırmadı bünye. Niye? Özgürcüler, Kemalciler, Ekremciler... CHP yine sürekli bunların tartışıldığı bir parti halinde. Bu başarıyı bile daha sindiremediler, hazmedemediler. Özgür Özel ne yapmak istiyor? Çünkü tünelin sonunda bir ışık gördü, bu partiyi nasıl iktidara taşırım? Bunun için mücadele ediyor, mitingler yapıyor, görüşmeler yapıyor, normalleşme dediğimiz işleri yapıyor.''

''EKREM İMAMOĞLU PARTİNİN DOĞAL CUMHURBAŞKANI ADAYI GİBİ''

''Bir yandan Ekremciler var. Ekrem İmamoğlu bu partinin sanki doğal lideri gibi, doğal cumhurbaşkanı adayı gibi. Ve bu yolda her şeyi mübah sayıyor, her şeyi yapabilir. Bütün çalışmalarını, bütün hedeflerini de bunun üzerine kurmuş. Bir yandan da şimdi Kemalciler var. Kemal Kılıçdaroğlu, ilk defa bu kadar yaklaşmıştı.14-28 Mayıs seçimlerini söylüyorum. İlk defa bu kadar yaklaştığını gördü, hissetti ve buradan kurtulamıyor. Bütün şu ana kadar yaptığı görüşmeler, çalışmalar hepsi nedeniydi. Ama baktığın zaman, şimdi Mansur Bey ile yemek yiyor. Çünkü bence Kemal Bey'in cumhurbaşkanı adayı Mansur Yavaş, Ekremm İmamoğlu falan değil. O olmazsa Özgür Özel. Ekrem İmamoğlu yok bence denklemde. Ama Kemal Bey şu anda CHP'ye birisi zarar vermeye çalışsa, bu kadar zarar verebilir. Neden? Çünkü bütün tartışmaların odağında Kemal Bey var. Tüzük Kurultayı'nda acaba bunu Genel Başkanlık Kurultayı haline mi çevirecek? Mesela normalleşme CHP'ye bir şeyler kazandırıyor. Müzakere değil mücadele diyor mesela.''

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.