Yeni kentsel dönüşüm yasası

Yeni kentsel dönüşüm yasasıyla ilgili çok fazla tevatür var. İktidar bunun gayet olumlu bir yasa olduğunu, kentsel dönüşümü hızlandırmak için yapıldığını söylerken, muhalefet partilerinin bazılarından çok ciddi korkutucu senaryolar anlatılıyor. Evlerimize el konabilir, devlet burayı elimizden alıp bizi uzak bir yerlere yollayabilir gibi.

Bunun aslı astarı var mı diye sorarsanız. Bu yasaya bakılırsa, bunun tabiki eğer deprem riski olan bölgede eviniz varsa ve çok eski bir yapıysa ve siz yıllarca bu evi yenilemediyseniz devletin sizin ölmemeniz için 'siz kendiniz yenilemiyorsunuz sizi mecburen başka yerlere yönlendiriyorum' deme hakkı olacak bir yasa.

Peki bu yasa suistimal edilir mi? Yani sizi eviniz sağlamken ya da paranız varken siz oradan başka yere yollayabilirler mi? Bunu normal bir demokraside, komunizmin olmadığı sürece yani sosyalizm olmadığı sürece demokratik bir ülkede, seçimle iktidarların iktidara geldiği ülkede yapılması çok zor. Çünkü bu yapılırsa çok ciddi oy kayıpları olur. Dolayısıyla hiçbir iktidar bunu düşünmez, yapmak istemez. Ama yine de bu yasadaki iki tane maddeden dolayı; birincisi, salt çoğunluk artık aranıyor. Eskiden 3'te 2'ydi bir evin yenilenmesi için. Artık 3'te 2 değil salt çoğunluk. Yani yüzde 51. Diğeri de; Devletin belli bölgede kentsel dönüşüm ilan edip, rezerv alanı ilan edip buraya inşaat yasağı verip burada oturanları başka yere olasılığı olabileceği için insanların imkanı olanların, mutlaka armudun sapı üzümü çöpü demeden 3+1 evimi, 120 metre kare evim 130 olsun demeden yenilemeleri, dönüşüme sokmaları ve bir an önce bu riskli yapılardan kurtulmaları çok önemli.

Çünkü maalesef özellikle Avcılar'dan başlayıp, bütün sahil hattı Bakırköy, Yeşilköy, Zeytinburnu, Fatih'in bölgeleri, karşı tarafta Suadiye, Kadıköy, Maltepe gibi tüm sahil hattı deprem için risk oluşturan bölgeler olarak söyleniyor uzmanlar tarafından.

Buradaki yapı stoklarından bazıları 50 yıl gibi eski olduğu için en hızlıdan ivedi şekilde bu tip yapılarda oturanların, daha önce anlaşamayanların 3'te 2 çoğunluğu yakalayamayanların, bir an önce uzlaşmaya giderek bu evlerini yenilemeleri çok önemli. Böyle bir durum olduğunda hem deprem riskinden kurtulmuş olacağız hem de böyle bir uygulamanın yakınması durumunda 'biz evimizi yeniledik', dolayısıyla da 'evimizi yeniledik, deprem riskimiz yok' diyerek bu rezerv alan durumundan kalmama veya kurtarma şansınız olacak.

Özellikle bugüne kadar ki tecrübeler gösteriyor ki devlet, kimseyi hatta tapusuz gecekondu sahiplerini bile öyle kolay kolay var olan yerini alıp, bambaşka bir yerlere yollamadı. Çünkü bunun oy kaybı olacağını biliyor. Daima böyle durumlarda uzlaşarak evlerini yeniledi. Mesela Güngören'de Tozkoparan'da bir bölge vardı. Oradaki evler çok eski ve çok riskli yapılardı. Bir şekilde devlet oraya TOKİ girdi ve oradaki evleri yeniledi. Çok düşük para eden evler bir şekilde yenilendi. Orayı komple kentsel dönüşüm alanı ilan etti ve insanlar yepyeni ve sıfır evlerine ulaştı. Dolayısıyla bunun çok uzun vadede olma ihtimali olumsuz bir şey çıkarma ihtimali olmamakla birlikte, biz yine de depremi beklemeden bu yasadaki maddelerin mecburiyetleri bize ulaşmadan biz evlerimizi imkanlarımız çerçevesinde yenilemeye gayret gösterelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mert Başaran Arşivi